KIZIMA MASALLAR

KIZIMA MASALLAR
KIZIM VE MASALLAR

YAŞAMA DAİR

YAŞAMA DAİR
DÜNE,BUGÜNE VE YARINA DAİR

EL EMEĞİ

EL EMEĞİ
PEÇETE HALKALARI,OYUNCAK,YASTIK

MİMLER VE DİĞERLERİ

MİMLER  VE DİĞERLERİ
BLOGLAR ARASI İLİŞKİLER

YUVARLAKÇAY'I KİMLER KATLETİYOR ???

3/28/2010




Fotoğraflar Ağaçlar.Net'ten alınmıştır

Ne yazık ki memleketimizin en güzel yerlerinde olduğu gibi Yuvarlak Çay'da da aynı oyunlar oynanıyor.
Muğla Köyceğiz'de cennet gibi bir yer Yuvarlak Çay.
 Kıvrılarak tertemiz berrak suyuyla kendi halinde akıp yüzyıllık ağaçları, hayvanları ve civarındaki köyleri sulamakta, beslemekte..Bunun yanında bu civar ciddi bir turizm alanı. Her yıl yüzlerce ziyaretcisi oluyor.

Ama Yuvarlak Çay için artık başkalarını besleme zamanı gelmiş anlaşılan !?
Gelecek nesillere yüzyıllık çınarları, çamları ve özel koruma altındaki nadir ağaçları bırakmak pek ilgi alanında olmadığından yetkililer madem yetki bizde güç bizde o zaman Yuvarlak Çay'da bizim olsun demişler.
Önce su tesisi yaptırmak istemişlersede olmamış. Şimdi Akfen Hidro Elektrik Santrali kuracakmış.Evet bir çaydan elektrik üreteceklermiş.Üç dört ampul yanacak diye balıkları, ağaçları, çevreyi katledecekler.
Yok yok adamlar salak değil.Onlarda bu çaydan fazla bir elektrik alamayacaklarını biliyorlar.Amaç şimdi HES sonra suyun kullanım hakkını alıp tepe tepe kullanmak.
Şimdiden 22 yılların ağaçları kesilmiş durumda..
300 yıllık koca bir çınar ise kesilmek üzereyken köylü kadınlar tarafından kurtarılmış.Çevresi köylüler tarafından çepe çevre çevrelenip anıt ağaç yapılmış. Akfen şimdilik giremiyor, girerse de karşısında köylüleri buluyor, çünkü köylüler sırayla nöbet tutuyor, geleceğin mirasını bir iki godaman peşkeş çekenlerede karşı duruyor.Biz bugün onlara destek vermek için oradaydık.Ve bu güzelliğin yok olacağını düşünmek bile kalplerimizi burktu. Kafamızı çevirdiğimizde dağın bir yanında kesilmiş ağaçlardan kalan tomrukları görmek ve o çıplak alana bakmak bile huzursuz ediciydi. Direniyor Yuvarlak Çay tek başına! Akfen ise pusuda çıkarı var, hemde büyük hemde hepimizi etkileyecek kadar büyük..Maalesef sayın Vali dediğiniz gibi şirket her kesilen ağaç için dikse dahi bir fidan telafisi bu değil !!.Ama düşündürüyor insanı bu katliamın ardından söylenenler?Acaba kimler ne kadar rüşvet aldı bu işler için???


Yani ...
Birgün çaydan bir bardak su almak istediğinizde para vereceksiniz
Birgün ormanda temiz hava alalım dediğinizde birileri o havanın parasını isteyecek
Bir gün denizde serinlemek istediğinizde bu deniz benim ver parasını diyecekler
Birgün ağaca bakacaksınız göz parasını ödeyeceksiniz !!

Çünkü bugün onlara bunlar kültür mirası kimsenin değil bu vatanın evlatlarının demediğiniz için !!!!
Şimdi Yuvarlak Çay için sesimizi yükselttik !

AKFEN DEFOL
YUVARLAK ÇAY BU MİLLETİN SANA SATANA BİLE AİT DEĞİL !!!

Lütfen Yuvarlak Çay'ı Koruma Platformu sitesini ziyaret edin, bilgilenin ve bloglarınızda bilgilendirin. Bu katliama dur diyelim !!!

http://www.cmo.org.tr/index.php/haberler/cevre-haberleri/1847-yuvarlakcay-kurumasn

UZUN SÜREN HASTALIK

3/21/2010

Fethiye'ye geleli tam 15 gün oldu.İlk haftam yerleşme telaşı, kızımı okula kaydetme vb ile geçti tabii bu arada üşüttük. Sonra tam iyileşiyorum derken hafta başı tekrar ama daha ağır hasta oldum.

Fethiye'ye geleli 15 gün oldu ve ben yaklaşık 10 gündür hastayım...
Geceleri uyanıyorum, öksürük krizi tutuyor,boğaz ağrısı, ciğerlerimde yoğun baskı ve ağrı,nefes alamama..
Sabah erkenden uyanıyorum, hemen ilaçları içiyorum biraz rahatlama umuduyla ama olmuyor.Öksürük krizi göğsümde baskı ve ağrı..
Öğlen sızıyorum, burun tıkanması yüzünden kötü uyanıyorum, arada ateşim çıkıyor, dudağımda ikinci yara çıktı.

Rüyalarımda akciğer kanserinden kaybettiğim dayımı görüyorum bazen..Çok üzülüyorum, ne kadar acı çektiğini biliyorum, çok acı çekiyorum..Biraz balgam çıkarabilirsem geçici bir rahatlama oluyor..

Kendimi iyi hissettiğimde evde dolanıp toparlıyorum, temizlik yapmaya çalışıyorum.Ama efor sarfetmem beni daha da kötü yapıyor.yoruluyorum..

Bu sabah iyiyiz dedik ve kalkıp sahile yürüdük. Ailece denize nazır bir kahvaltı yaptık çok keyifliydi, öksürüğümde yoktu..
Sonra sevgili Asortik Krep'i görmek için pazara yürüdük.Enteresan bir pazar ikinci el eşya satılıyor ama ben daha çok kıyafet gördüm.Zaten yürümek o kadar yormuş ve terden sırtım sırıl sıklam olmuştu ki gözüm son anlarda hiçbirşey görmedi.Tam pazar çıkışında Asortik Krep'i gördük.
Eve gelince sızmışım,öksürükle kalktım..yürüyüş beni çok yordu, sanırım böyle yürüyüşler için henüz erken.Önce iyileşmek lazım..

Sonuçta Fethiye ey Fethiye uzun zamandır hiç bu kadar ağır hasta olmamıştım, yeter artık ama yardım et kalkalım ayağa !!
Bu çağrımıda duymazsan..

2010 DEĞİŞİM YILI

3/12/2010

Aslında uzun uzun taşınmamı anlatacaktım ama sonra vazeçtim. Sonuçta enteresan birşey yok. Tek ilginç yanı taşınmamın tamamen keyfi oluşu...
Aceleci ve bir işi tamamlamadan raha edemeyenlerden olduğumdan cumartesi akşamı vardığım Fethiye'de rahatça uyumak ancak salı akşamı mümkün oldu. Bu tempo pekte narin olmayan ama hastalıklarda pek nazlı vücudumu yordu vee annemle birlikte analı kızlı bronşit olduk.Şimdi yanımda oturuyor, ikimizdende garip sesler geliyor.
Bu da geçici tabii, sonra Fethiye'yi, yaşadığım Çalış'ı keşfetmeye başlayacağım.Bu en zevkli kısmı olacak..
Gelelim değişime. Evet 2008 yılından beri değişim yaşıyorum, ama bir ben mi? hayır, çevremdeki pekçok dostumun da hayatında hızlı ve ani değişimler yaşanmakta.
Bu değişim zihnende sürüyor. Hayat hızla kabuk değiştiriyor ve buna ayak uydurmakta bazen zorlanıyoruz.
Ben en azından şu ana kadar yaşadığım değişimlerden ziyadesiyle memnunum. Beni Ankara'dan İzmir'e, bekar yaşamımdan evliliğe, bir çocuğa, İzmir'den Fethiye'ye getirdi.
Artık biz zeminde durduğumu hissediyorum.Belki birkaç rütuş daha lazım.Ama hemen hemen oturdu taşlar yerine.
Hissediyorum... artık hazırım.