KIZIMA MASALLAR

KIZIMA MASALLAR
KIZIM VE MASALLAR

YAŞAMA DAİR

YAŞAMA DAİR
DÜNE,BUGÜNE VE YARINA DAİR

EL EMEĞİ

EL EMEĞİ
PEÇETE HALKALARI,OYUNCAK,YASTIK

MİMLER VE DİĞERLERİ

MİMLER  VE DİĞERLERİ
BLOGLAR ARASI İLİŞKİLER

İTHAL SÜTE HAYIR !!!

10/17/2010

Artık sütü ble ithal eden bir ülke oluyoruz. Kutlarım sevgili devlet büyüklerimi, bereketli toprakalrı ancak böyle bereketsizi şe yaramaz hale getirebilirlerdi.
İçinde ne oldu belli olmayan, denetimsiz, yada sözde denetimli bu sütleri protesto ediyorum.
Almayacağım, çocuğuma içirmeyeceğim !


15.10.2010, Dünya


Ali Ekber YILDIRIM / TARIM DÜNYASINDAN






Birkaç gündür okurlar soruyor; "Ali bey, süt ithal edilecekmiş doğru


mu?"






'Doğru' yanıtını alınca tepkileri çok farklı oluyor.






Soruyu soran çiğ süt üreticisi ise; "desenize battık, hepten yok


olduk" diyor.






Süt hayvancılığına yeni yatırım yapmış veya yapmayı düşünen


girişimciyse; "o zaman bize niye sıfır faizli kredi verip yatırım


yaptırıyorlar" diye söyleniyor.






Bazı okurlar ise öfkesini bizden çıkarıyor. Sanki ithalat kararını biz


vermişiz gibi, kızgın ifadelerle ağzına geleni söyleyip telefonu


kapatıyor.






Hiç kimse çiğ süt ithal edileceğine inanmak istemiyor.






Fakat ortada da ithalatı öngören Bakanlar Kurulu Kararı var.






Resmi Gazete'nin 6 Ekim 2010 tarihli sayısında yayınlanan "Bazı Tarım


Ürünleri İthalatında Tarife Kontenjanı Uygulanması Hakkında Karar"a


göre, 31 Aralık 2010'a kadar 2 bin 500 ton süt ve krema, 2 bin ton


tereyağı gümrüksüz ithal edilmesi öngörülüyor. Aynı kararla 9 bin ton


soya yağı, 9 bin ton ayçiçeği tohumu, aspir veya pamuk tohumu yağları,


ve daha bir çok bitkisel yağın sıfır gümrükle ithalatına da izin


veriliyor.






Bu ürünler yıllardır büyük oranda ithal edildiği için kimseyi


şaşırtmıyor.






Dikkat çekici ve ibret verici olan süt ithalatına izin verilmesidir.


Bildiğimiz kadarıyla Türkiye ilk kez süt ithalatına izin veriyor.






Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Koruma Kontrol Genel Müdürü Muzaffer


Aydemir, HaberTürk Gazetesi'ne yaptığı açıklamada," Açılan ithalat


kotası süt ve karşılığı süt tozu içindir. Bu konuyla ilgili bilgiye


sahip olan Dış Ticaret Müsteşarlığı'dır. Ama gelecek olan sütün


sağlığı ile ilgili kimsenin şüphesi olmasın. Biz örneklerini alıp


gereğini yaparız."






Koruma Kontrol Genel Müdürü Muzaffer Aydemir, ithalatın yapılacağını


doğruluyor. Hatta ithal edilecek sütün sağlığı konusunda şüphe


duyulmamasını çünkü kendilerinin gerekli denetimleri yapacaklarını


söylüyor.






Yakın zamanda bakanlığın nasıl denetim yaptığını herkes gördü. 2009


denetimleri açıklanırken önce bebek mamalarında ağır metal kurşun


tespit edildiği açıklandı. Sonra yanlış bir anlama olduğu bebek


mamalarında ağır metal olmadığı duyuruldu. Denetim konusunda


bakanlığın güvenilirliği ne yazık ki zayıf.






İthalata gelince, denilebilir ki, yılda 11-12 milyon ton çiğ süt


üreten Türkiye'ye 2 bin 500 ton süt ithal edilse ne olur, edilmese ne


olur?






Unutulmamalı ki, ithalatla ilgili kararlar hep böyle küçük ve sembolik


miktarlar ile başlar. Deyim yerindeyse önce küçücük bir delik açılır.


Sonra delik büyütülür ve kapılar sonuna kadar açılır.






Canlı hayvan ithalatı da böyle başlamadı mı?






İlk ihale sadece 4 bin 25 tonluk canlı hayvan ithalatını kapsıyordu.


Sonra peş peşe ihaleler yapıldı. Et ve Balık Kurumu sıfır gümrükle


ithalata başladı. Sonra ithalat ihalesi 50 bin tona kadar çıktı.


Bakanlar Kurulu, 100 bin ton canlı hayvan ithalatının sıfır gümrükle


yapılması yönünde karar aldı. Toplamda ithalat izni kısa zamanda 120


bin tonu aştı. Daha da devam ediyor.






Yetmedi, besilik hayvan ithalatına kapı açıldı. O da yetmedi, özel


sektöre ithalat yetkisi verildi. Gümrük vergisi canlı hayvan


ithalatında önce yüzde 135'ten yüzde 40'a sonra yüzde 30'a düşürüldü.


Bu da yetmedi yıllar sonra karkas et ithalatına izin verildi. Özel


sektörün ithalat yapması için gümrük vergileri düşürüldü. Yaklaşan


kurban bayramı öncesinde kurbanlıkların da ithal edilmesine karar


verildi.






Önemsizmiş gibi görünen 4 bin 25 tonluk ithalatla açılan kapı sonuna


kadar açılmış oldu.






Bütün bu kararlar alınırken bu işin sonunun çiğ süt ithalatına


varacağını defalarca yazdık, televizyon programlarında dile getirdik.


Kimse inanmadı. İnanmak istemedi. Fakat sonunda korkulan oldu ve 2 bin


500 ton sütün ithalatına izin çıktı. Bunun devamı mutlaka gelecektir.






Damızlık inek, kasaplık sığır, besi hayvanı, kuzu, koyun, kurbanlık


büyük ve küçükbaş hayvan, karkas et ve en nihayetinde çiğ süt ve


tereyağı ithal ediliyorsa, hükümetin hayvancılık politikası resmen


iflas etmiştir. Bunun birinci derecede sorumlusu bu politikanın


yürütücüsü olan Hükümet ve Tarım ve Köyişleri Bakanı ve


bürokratlarıdır. Atılan her adım, verilen her kuruş destek ithalata


gidiyor. Bu tabloyu değerlendirenler haklı olarak soruyor, Tarım


Bakanı istifa etmek için daha neyi bekliyor?






Çiğ süt konusunda sorun sadece ithalat kararının alınması değil. En az


ithalat kadar tehlikeli bir süreç yaşanıyor. Son dönemde yem fiyatının


yüzde 15-20 oranında artması ile yem ile süt fiyatı başa baş noktaya


geldi. Üretici bir litre süt satarak ancak bir kilo yem alabiliyor.


Böyle dönemlerde üretici süt hayvanını kesime götürüyor. 2007-2008'de


de böyle olmuştu. Yaklaşık 1 milyon süt hayvanı kesime gitti. Bugün


yaşanan krizin temelinde o dönemde süt hayvanlarının kesime


gitmesidir. Önlem alınmazsa bir kez daha süt hayvanları kesime


gidecek. Et üretimi geçici bir dönem artacak. İthalatla düşürülemeyen


et fiyatı belli bir süre düşecek. Fakat, daha sonra bugünden daha


büyük bir et krizi yaşanır. İthal ete muhtaç olan Türkiye, ithal süte


de muhtaç olur.






Yem firmalarının yöneticileri, hammaddeleri büyük oranda ithal


ettiklerini fiyat artışının bundan kaynaklandığını söylüyor. Fakat,


ithalat yapmayan yem üreticileri de yaşanan kriz ortamından


yararlanarak fiyat yükseltiyor.






Özetle, süt üreticisi korku ve endişe içinde. Çiğ süt ithalatına izin


verilmesi ve yem fiyatındaki artış üretimi ve üreticiyi tehdit ediyor.


Türkiye yeni ve daha büyük bir et krizine sürükleniyor.





0 yorum: