KIZIMA MASALLAR

KIZIMA MASALLAR
KIZIM VE MASALLAR

YAŞAMA DAİR

YAŞAMA DAİR
DÜNE,BUGÜNE VE YARINA DAİR

EL EMEĞİ

EL EMEĞİ
PEÇETE HALKALARI,OYUNCAK,YASTIK

MİMLER VE DİĞERLERİ

MİMLER  VE DİĞERLERİ
BLOGLAR ARASI İLİŞKİLER

SIKINTILI YAZILAR SERİSİ I

7/20/2010

Yazı yazmak istesem de zorlanıyorum,
Kalem ve kağıtla ödeştim klavyeyle daha çözemedik sorunumuzu.
Baktım sevgili Asortik yazısında derdime tercüman olmuş.
Ne kadar benim bu yazılar ve düşünceler diyorum geri dönüp okuduğumda..
Sonra aklıma geliyor, paylaştığım her şey artık benden çıkmıştır,
Benden bir parçadır ama artık benim değildir, sahibi olamam, dönüşecek ve değişecek anlamı..

Her zihinde başka bir anlam ve başka bir kapıya vuracak yolunu..
Her bilinçte bambaşka bir renge bürünecek.

Düşünüyorum... bu sıralar yaptığım tek şey.
Yok hayır memnunum..
Bazen düşünmeden geçiyor günlerim, oysa kafa yormak lazım hayata..

İnsanları ve davranışlarını bir adım geri gidip incelemekten hoşlansam da
O kadar kolay incinmesem de
Kendimi başkalarından daha fazla eleştirip, yersem de
Hayatı hayat olarak alıp öyle yaşamaya çalışsam da
İçimdeki öfkeye dur diyemiyorum..

Beylik laflarla kafamı ütülemekten kaçınıyorum, bazen kolaya kaçıyorum biliyorum.
Zor olana düşkünüm..
Bu yüzden tökezliyorum,

Öfkeleniyorum berelendikçe..
Hiçlikten doğup büyüyor hıncım.

Bu sıralar sıkıntılı ruhum..
Yazılar üstüme üstüme geliyor.
Derdim kendimle..

Ah Fethiye ne denli sıcaksın, ruhum gibi nemli yapış yapış bir anda serin rüzgarında ferahlatırken diğer yanda yakıyorsun !

Ah.. farkındayım amacın beni eritmek, bir kalıpta kendince şekillendirmek ama ben şekle gelemem.
Ah Fethiye ne sıcaksın, ne yapış yapış havan !
Bir alışınca dinginliğine tembellikle sarıp sarmalayan.
Farkındayım beni alıştırıyorsun ama ben alışmaktan hiç hoşlanmam.
Uykuda bile inat açarım gözümü,
Rüyamı izlerim dışardan sırf o güzel rüyaya bile alışmamak için.

Bu yüzden huzursuz kalbim.
Hep dürtmekten yorgun..
Fethiye, güzel koylarınla beni baştan çıkabilirsin ve yeşil dağlarınla kolarında sarıp sarmalayp mavi denizinde huzur verebilirsin.

Tüm bunları seve seve alırım.
Ama alıştırma beni..
Sonra kusurarını göremem, sen de benimkileri öylece kalırız.
Kusurlu, değişmeden gelişmeden..

Vaz da geçebiliriz birbirimizden ama şans vermeliyiz sorularımıza.
Sıcağınla beni boğmadan önce düşün belki kaybedeceğiz ama kazanacaklarımız da var !

Sen sor önce neden?
Ben devam ederim bende soru çok.
Hainlikse hainlik olsun, ama çok geride kalmışsın
Güzelsin bir genç kız gerdanı gibi koyların ışıl ışıl..
Ama bir yanın içi geçmi koca karı misali çöreklenmiş kalmış.

Gel sen de ben de muhasebemizi yapalım.
Kaybedeceklerin yanında kazanacaklarını düşün..

Serin esen rüzgar penceremden girdikçe rahatlıyorum
Gözüme daha bir güzel geliyor gece..
Anladım bu gece de uyku yok bana..

Sanki geceleri bana daha bir yakınsın Fethiye.
Bir de şu kalabalığın olmasa...

2 yorum:

SeViL ( sevdalitatlar ) dedi ki...

An geliyor susuyor yürek ;
Neye , Niçin olduğunu bilmeden..
Sadece susmak istiyor .Kapılarını kapatmak istiyor her şeye her kişiye..
Yapabiliyor mu ?
Yapamıyor..

Hayat dan uzaklaşamıyor biliyor ki uzaklaştığı an hayat dan kopuverecek kuru bir dal gibi savrulacak ordan oraya..
Sonra sevdikleri giriyor devreye sevenleri ile birlikte.
Ha gayret diyor ! bunu da atlatırsın sen neler atlatmadın diyor içindeki ses..

Doğruluyorsun etrafına bakıyorsun bulunduğun ortam senin ruhunu okşuyormu şımarık bir çocuğu sever gibi yada bir destek bekliyorsun etrafından asice çekilmiş bayrağı indirecek bir el var mı diye .
Yoktur gene kalmışsındır tek başına hınça hınç kalabalığın ortasında yalnızsındır.
Yalnızlığa sarılırsın cesaretlenirsin her gecen gün..
Savaşın kendini kabul ettirmek değildir özünü yitirmemek dir de anlamaz ne bulunduğun ortam nede ortamı paylaştığın kişiler..
Susarsın ..neye , niçin olduğunu bilmeden !
Öylesine !

... Ruhumun yüreğimin gel-git lerde savaşdığı bir anda gelen bu yazı nede çok şey yansıtdı bana ..

Yaşam işde !
Yaşıyormuyuz yaşıyoruz !

22 Temmuz 2010 03:02
Zehra Gürgen dedi ki...

Yazacak kelimem, ekleyecek sözüm yok canım arkadaşım.
çok net ifade etmişsin..
çok net..
susuyorum

22 Temmuz 2010 14:23